Lyon'un Saklı Hazineleri

Lyon, güzel mimari ve lezzetli yemekleriyle ünlü bir Fransız şehridir. Ancak, birçok turist tarafından hala keşfedilmemiş yerleri de vardır. İşte, Lyon'un saklı hazinelerinin bir listesi:
Bu mekanlar sadece Lyon'un saklı hazinelerinden birkaçıdır. Fransa'nın çarpıcı şehri, her yıl milyonlarca turisti meşgul etmektedir. Siz de Lyon'a seyahat edip bu harika yerleri keşfedebilirsiniz.
Lyon, Fransa'nın en güzel şehirlerinden biridir ve birçok sıradışı keşfedilmemiş mekanları vardır. Bunlardan biri Traboules olarak bilinen eski pasajlar. Traboules kelimesi, İtalyanca "transdossi" olarak bilinen ve binadan binaya geçiş yolları anlamına gelen bir terimdir. Traboules, Lyon'daki eski evlerin içinden geçen, dar yollardır.
Traboules, 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde yapılmıştır ve zamanla birçok amaç için kullanılmıştır. Orta çağda, tüccarlar bu pasajları kullanarak mallarını taşıyabilirlerdi. Rönesans döneminde, bu yolların birçoğu ipek üreticileri tarafından kullanılmıştır. 19. yüzyılda, traboules, direnişçiler için bir sığınak haline geldi.
Bugün, Lyon'daki traboules, tarihi, estetiği ve önemi nedeniyle turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu pasajlar, birçok mimari harika örneği barındırmaktadır. Birçoğu ticari işletmeler veya özel mülklere açılmış olsa da, birçoğu halka açıktır ve ziyaret edilebilir.
Traboules, Lyon'da keşfedebileceğiniz en ilginç yerlerden biridir. Bu pasajlar, geçmişe doğru bir yolculuk sunarken Lyon'un tarihinin en önemli parçalarından birini temsil etmektedir.
Lyon'da Antik Roma dönemine ait mirası keşfetmek isteyenlerin ilk adresi muhtemelen Fourvière Tepesi'ndeki Roma Tiyatrosu olacaktır. Roma Tiyatrosu, M.S. 15 yılında inşa edilmiş ve 20.000 kişi kapasitesiyle o dönemin bölgenin en büyük tiyatrolarından biriydi. Bugün, tiyatro kalıntıları, köklü bir tarihe ve mimariye sahip olduğu için turistler tarafından sık sık ziyaret edilen bir turistik mekandır.
Tiyatro, antik tiyatro binalarını özellikle kapak taşları ve sütunlarıyla öne çıkan birkaç bina arasında yer alır. Tiyatroya giriş yollarında kullanılan ve geleneksel olarak Frigya türü şapkalarla kaplı kapak taşları, heykelcilik tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Silindir şeklindeki kapak taşlarındaki mitolojik sahneler, birçok turistin fotoğraf çekmek istediği alanlardan biridir.
Ayrıca, antik Roma mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan sütunlar, tiyatronun yapısını tamamlar. Sütunların üstü, güzel detayları ve yüksek sanat değeriyle dolu heykellerle süslenmiştir. Roma Tiyatrosu, sanat ve mimarlık tarihi hakkında bilgi edinmek isteyen turistler için ideal bir noktadır.
Lyon'daki Roma Tiyatrosu, antik dönemin ihtişamına tanıklık ettiren önemli turistik merkezlerden biridir. Mimari özellikleri, kapak taşları ve sütunlarıyla turistlerin ilgisini çekmektedir.
Lyon'daki Gallo-Roma dönemine ait tiyatro, antik dönem mimarisi ve sanatının zengin bir örneğini sunar. Yaklaşık M.S. 15 yılında, geleneksel bir semisirk tiyatro tarzında inşa edilmiştir. Tiyatronun etrafı, yeşil bir tepe üzerinde bulunan binalarla çevrilidir. Bu tiyatroda, stadyum formatı kullanılarak, 10 bin kişiye kadar seyirci ağırlanabilir.
Lyon'daki antik tiyatro, üzerindeki kapak taşlarıyla ünlüdür. Bu kapak taşları, tiyatro oyunları için sahneyi kapatarak gösterinin sonlanmasını sağlar. Aynı zamanda kapak taşları, Lyon'daki antik tiyatroda kullanılan eski eserler arasında en iyi korunmuş olanıdır. Bu kapak taşları, Roma döneminin en önemli heykelcilik sanatının bir örneği olarak kabul edilir ve gösterinin estetiğini tamamlar.
Kapak Taşı | Sanat ve Tarihçesi |
---|---|
Maske Kapak Taşı: | Roma dönemi tiyatro ilkelerinin bir örneği olarak kabul edilir. |
Pan Kapak Taşı: | Roma döneminin en önemli tanrılarından biri olan Pan'ın heykelcilik sanatı açısından önemli bir örneği olarak kabul edilir. |
Comedy and Tragedy Kapak Taşı: | Tiyatro gösterilerinde sıklıkla kullanılan bu kapak taşı, gösterinin iki temel unsuru olan komedi ve trajedinin bir arada bulunmasını simgeler. |
Lyon'daki antik tiyatro ayrıca, tiyatroda kullanılan kolonların mimarisi ve heykelcilik sanatı açısından da önemlidir. Kolonlar, Roma mimarisi ve heykelcilik sanatının en iyi örneklerinden biridir. Yapılan araştırmalara göre, bu kolonlar, antik Roma'nın dönemine ait mimarlık sanatının en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Lyon'daki antik tiyatro, hem mimarisi hem de tarihi önemiyle dikkat çekmektedir. Turistler ve sanatseverler, bu muhteşem yapıyı görmenin yanı sıra, Lyon'un saklı hazineleri arasında yer alan diğer yerleri de keşfetmek için şehri ziyaret etmektedirler.
Tiyatro, antik çağlardan bu yana insanların ilgisini çeken bir sanattır ve genellikle güçlü bir estetik anlayışıyla inşa edilmiştir. Lyon’daki antik Roma tiyatrosu da bu estetik anlayışın bir örneğidir ve tiyatroyu oluşturan bazı unsurların sanat ve tarihi açıdan büyük bir önemi vardır. Bunlardan biri de “kapak taşları”dır.
Kapak taşları, tiyatro sahnesinde yer alan ve oyuncuların çıkıp girerken hareket ettikleri yüzeylerdir. Lyon’daki antik Roma tiyatrosunda da bu kapak taşları oldukça güzel ve özgün bir şekilde tasarlanmıştır. Taşlar, özellikle heykel ve kabartmalarla süslenmiştir ve büyük bir sanat değeri taşımaktadır.
Buna ek olarak, kapak taşları tiyatro tarihi açısından da önemlidir. O dönemde tiyatro, birçok sosyal ve kültürel aktivitenin merkeziydi ve bu nedenle kapak taşları, o dönemin sanatsal ve kültürel anlayışını yansıtabilmektedir. Kapak taşları, mimari ve heykelcilik sanatının antik Roma’da gelişimini ve kullanımını anlamamıza yardımcı olan somut bir örnektir.
Sonuç olarak, kapak taşları antik Roma tiyatrosunun güzel sanatlar, tarih ve kültür alanında önemli bir parçasıdır. Bu taşlar, Lyon’daki antik Roma tiyatrosunun keşfedilmesi gereken önemli bir parçasıdır ve turistlerin tiyatroyu ziyaret ettiğinde mutlaka görmeleri gereken bir yapı malzemesidir.
Kolonlar antik Roma mimarisinin önemli bir öğesidir ve heykelcilik sanatını da barındırır. Lyon'daki antik Roma tiyatrosunda da üç sıra kolon yer alır ve ayrıntılı kabartmalarla süslenmiştir. Bu kabartmalar; tanrılar, mitolojik hikayeler, savaş sahneleri ve hayvan figürleri içerir. Sütun başlıkları da Roma heykelleriyle süslenmiştir.
Antik Roma tiyatrolarında kolonların yer aldığı sahneler, tiyatro sanatının da bir parçasını oluşturur. Bu nedenle, antik Roma dönemine ait tiyatrolarda kolonlar, heykelcilik sanatı ve tiyatro sanatının örneklerini bir arada sunar.
Kolon Başlıkları | Figürler |
---|---|
Korint Sütun Başlığı | Köpekbalıkları, çiçek desenleri, palmiye ağaçları |
Dorik Sütun Başlığı | Lale desenleri, at başları, kartal kanatları |
İonik Sütun Başlığı | Kuşlar, tanrılar ve gadflylar (sinekler) |
Antik Roma döneminin mimarlık ve heykelcilik sanatı, günümüzde de keşfedilebilecek durumdadır. Lyon'daki antik Roma tiyatrosu, zengin kabartmalarla süslenmiş sütun başlıkları ve kolonlarıyla, antik Roma mimarisinin önemli örneklerinden biridir.
Lyon şehrinin turistik noktaları arasında adını duyurmuş müzelerden biri de Gallos-Roma Müzesi'dir. Antik Roma kültürünü yakından tanımak isteyenler için müze, kusursuz bir gezi rotası olabilir.
Müze, zengin bir arkeolojik koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Gallos-Roma döneminden kalma heykeller, mozaikler, cam eşyalar, metal işlerinin yanı sıra antik çağın yaşantısı ve günlük hayatına dair birçok eser yer alıyor. Sergilenen eserler, ziyaretçileri Roma dönemi medeniyeti ve sanatının zenginliğiyle tanıştırıyor.
Sergiler | Açıklama |
---|---|
Roma Dönemi Sanatı | Roma İmparatorluğu'nun Asya, Afrika ve Avrupa'daki sanat eserleri |
Gallia-Belgica Kültürü | Gallia ve Belgi kabilelerinin yaşamına dair mücevher, süs eşyası, silahlar ve diğer antik objeler |
Lugdunum: Uzak Geçmişten Günümüze | Lyon şehrinin tarihi ve gelişimi ile ilgili eserler |
Müze aynı zamanda şehrin önde gelen arkeolojik alanlarından birinin yanında yer alıyor. Bunun yanı sıra, müze içerisinde düzenlenen özel sergiler ise ziyaretçilerin müzeden kaçışsız bir şekilde memnuniyetle ayrılmasını sağlıyor. Gallos-Roma Müzesi, zengin eserleriyle tarihin derinliklerine yolculuk etmek isteyenler için eşsiz bir destinasyon olabilir.
Fransa'nın Lyon şehri, tarihi dokusu ve muhteşem yapılarıyla gezginler için adeta bir açık hava müzesi. Şehrin merkezinde, La Croix-Rousse Mahallesi adı verilen bölge, eski kırmızı ip üreticileriyle ünlü bir tarihi bölgedir. Tarihi dokusu ve mimarisiyle kendine hayran bırakan La Croix-Rousse, sahip olduğu diğer özelliklerle de göz kamaştırıyor.
Bölge tarih boyunca tekstil üretiminin en önemli merkezlerinden biri olmuştur. En önemli özelliklerinden biri ise traboules denilen gizli geçitlerdir. Bu gizli geçitler sayesinde tarihte kısa yoldan ulaşım sağlanmıştır. Günümüzde bu traboules, ziyaretçiler için açık bir müze olarak hizmet vermektedir. Tarihi dokularının yanı sıra, bölgede yer alan kafeler, restoranlar ve butikler de oldukça popülerdir.
Bölgenin diğer ilgi çekici özelliklerinden biri de Les Pentes de la Croix-Rousse adı verilen bölgedir. Bu bölge, sokak sanatının en iyi örneklerini barındırmaktadır. Les Murs Peints ise bu sokak sanatının örneklerini sergileyen bir müzedir. Ayrıca, bölgenin mimarisi ve kültürü de oldukça zengindir.
Les Pentes de la Croix-Rousse, yani Croix-Rousse Dağı'nın etekleri, Lyon'un yamacındaki tarihi bir bölgedir. Bu bölge, 19. yüzyılda atalarının ipekli dokuma ustalığını devam ettiren bir dizi atölyeye ev sahipliği yaptı.
Bölgenin tarihi, iki dünya savaşı arasındaki dönemde bölgede yaşayan insanlar için oldukça zorluydu. Ancak, bölgede yaşayan işçiler ile öğrenciler ve sanatçılar arasındaki toplumsal bağlar, bölgenin bir fikir üretim merkezi haline gelmesine yardımcı oldu. Bugün, Pentes de la Croix-Rousse, sokak sanatı, moda ve kültür gibi modern etkilerle birleşen tarihi bir bölgedir.
Bölgenin mimarisi de oldukça ilginçtir. Yol kenarlarındaki yüksek evler, atölyelerin ve depoların üzerinde yer alır. Bu binaların birçoğu, Pentes büyüklüğündeki evlerde kullanılan ender taş işçilik örneklerinden biridir.
Les Murs Peints, yani boyalı duvarlar, Lyon'daki Croix-Rousse mahallesi sokaklarında bulunan muhteşem bir sokak sanatı sergisidir. Bu muhteşem sokak sanatı, bölgede yaşayan bir grup sanatçı tarafından yaratılmıştır ve eserlerinde Lyon'un tarihi, kültürü ve sosyal hayatı konu edinilmiştir.
Bu sokak sanatı eserleri, duvarlar, binalar, köprüler ve hatta tüneller gibi hemen hemen tüm yapılar üzerine yapılmıştır. Eserlerde kullanılan desenler, renkler ve figürler çeşitlilik gösterir ve genellikle büyük boyutlardadır. Bunlar arasında, etkileyici bir Dünya Haritası, siyah ve beyaz bir sokak manzarası, sörf yapan bir adam ve çok daha fazlası bulunmaktadır.
Les Murs Peints, Croix-Rousse mahallesinin tarihi dokusunu ve modern grafiti sanatını, turistler ve yerel halk için güzel bir şekilde birleştirerek, bölgenin ruhunu yansıtır. Bu sokak sanatı, turistlerin bölgeyi gezmelerini sağlar ve aynı zamanda genç ressamların ve sanatçıların ilham alabilecekleri bir ortam yaratır.
Lyon'da gezinirken, sadece Croix-Rousse'da değil, aynı zamanda diğer bölgelerde de muhteşem sokak sanatı eserleri bulabilirsiniz. Bu sokak sanatı eserleri, Lyon'un sanat ve kültür sahnesinde önemli bir yer tutar ve muhtemelen şehrin sıradışı keşfedilmeyi bekleyen birçok hazinesinden sadece bir tanesidir.
Lyon, Rhône ve Saône nehirlerinin birleştiği Confluence Bölgesi'ne sahiptir. Bu bölge, Lyon'da doğanın ve modern mimarinin muhteşem bir birleşimidir. Bölgenin içinde yer alan Musée des Confluences, doğa, bilim ve teknoloji konularına dayalı etkileyici koleksiyonlarıyla göz doldurur. Cité de la Mode et du Design Lyon, moda tasarımcılığı ve etkileri hakkında kültürel bir müze ve eğitim merkezidir.
Confluence Bölgesi, modern mimari ve sanat yapılarıyla bezenmiştir. Bölgede yüksek binalar, sokak sanatı, heykeller, modern parklar ve su kemerleri yer alır. Rhône nehrini takip eden bir yürüyüş yolu üzerinde, ziyaretçiler, Lyon'daki en yeni ve en ünlü müzelerin birçoğuna ev sahipliği yapan modern bir bölge olan La Confluence'ı keşfedebilirler.
Ayrıca Fourvière Tepesi'ne doğru yürüdüğünüzde, antik tiyatro kalıntılarını ziyaret etmek için yukarı tırmanabilirsiniz. Unutulmaz bir deneyim için Lyon'da Confluence Bölgesi'ne bir gezi planı yapmanızı öneririz.
Lyon'da ziyaret edilebilecek en ilginç yerlerden biri olan Musée des Confluences, doğa ve bilimle ilgili etkileyici koleksiyonlarıyla misafirlerini büyülemektedir. Bu müze, Rhône ve Saône nehirlerinin birleştiği yerde yer almaktadır. İlk açıldığından beri en popüler turistik mekanlardan biri olan müze, hem iç mimarisi hem de gösterilen sergileri ile ünlüdür.
Müze, tarih öncesi dönemlerinden günümüze kadar olan doğal tarih sürecini konu alan sergiler sunmaktadır. Sergeilerde, insanlığın doğa üzerindeki etkilerini ve keşiflerini vurgulamaktadır. Geçmişte doğa bilimleri ve astronomi araştırmalarında kullanılan aletler sergilenmektedir. Ayrıca müze, interaktif deneyimler sağlayarak, ziyaretçilerin doğa tarihine katkıda bulunmalarını sağlıyor.
Müze ayrıca teknolojinin önde gelen örnekleri ve bilimsel gelişmeleri sunar. Sergilenen araçlar, insanların hayatını kolaylaştırmak, çalışmalarını hızlandırmak ve daha ileri bir seviyeye taşımak için tasarlanmıştır. Bunlar, özellikle sanayi devrimi döneminde kullanılan araçlar. İlginç bir şekilde, müze yakın zamanda sanayi robotlarını da sergilemeye başladı.
Kısacası, Musée des Confluences doğal tarih, teknoloji ve bilimin bir arada bulunduğu etkileyici bir müzedir. Hem çocuklar hem de yetişkinler için öğretici bir deneyim sağlamaktadır. Lyon'a gelirseniz, mutlaka bu müzeyi ziyaret etmelisiniz.
Lyon, moda tasarımının kültürel etkisini inceleyen bir müze ve eğitim alanına sahip. Cité de la Mode et du Design Lyon, Rhône Nehri’nin güney kıyısında, Confluence Bölgesinde yer alıyor. Müze, 21. yüzyılın moda tasarımcılarını, ilerici tasarımlarını ve yaratıcı fikirlerini sergiliyor. Ayrıca, moda tasarımının sanatsal bir disiplin olarak değerlendirilmesine yardımcı olan bir sürü eğitim programı sunuyor.
Moda ve tasarım öğrencileri, işletme yönetimi, pazarlama, iletişim, iç mimarlık ve sanat tarihi konularında lisans ve yüksek lisans eğitimi alabilirler. Müzenin iç kısmı, sektörün ileri gelen isimlerinin izlediği geleneksel üretim tekniklerinin sergilenmesiyle biliniyor. Ayrıca, zanaatkarlar için hizmet veren bir dizi işbirliği programı sunuyor.
Müzenin özellikle ilgi çeken kısmı, moda tasarımının sosyal ve politik etkileriyle ilgili olan sergileridir. Moda, değişkenlik gösteren toplumsal normlara uyarlanarak bugünlere kadar gelmiştir. Bu sergiler, ziyaretçilerin moda tasarımının toplumsal, politik ve kültürel konulara nasıl etki ettiğini görmelerine olanak tanır.
Cité de la Mode et du Design Lyon, moda ve tasarım hayranlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bir müze. Modayla ilgili daha derin bilgi sahibi olmak isteyenler bu müzeye mutlaka uğrayıp, zamanlarını geçirmeli.
Fransa'nın kalbinde yer alan hipnotize edici bir tarihî şehir olan Lyon, muhteşem manzaraları, mimari şaheserleri ve bulunmayan sanatı ile ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Şehrin göz kamaştırıcı gizli hazinelerinden biri de Colline de Fourvière olarak bilinen Tepe'dir.
Colline de Fourvière, Lyon'un en yüksek tepesidir ve şehrin manzarasını sunan ünlü bir çatıdır. Burası, tarihle ve mistikle dolu bir bölgedir ve hem tarihi hem de estetik açıdan zengindir. Tepeye çıkmanın birkaç yolu vardır, ancak en özel ve aynı zamanda tarihi olanı Funicular adı verilen küçük bir trenle yapılan yolculuktur.
Bu tepede yer alan en önemli yapılar, mimarisinde Bizans, Gotik ve Rönesans tarzlarının özelliklerini barındıran Basilique Notre-Dame de Fourvière ve antik Roma'nın muhteşem sembolü olan Théâtre antique de Fourvière'dir. Kilise, içinde güzel bir sanat koleksiyonunu barındırır ve tarihî bir yapıdır. Tepeye çıkan yolculuğunuzun ardından, tarihin tozlu sayfalarından günümüze kadar gelen antik tiyatro kalıntılarını da görebilirsiniz.
Ayrıca, göz alıcı manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz manzaralı bir restoran olan Les Lyonnais Restaurant'ı keşfedebilirsiniz. Burada sunulan lezzetlerin kalitesi bir yana, manzaranın güzelliği de sizi kendine hayran bırakacak.
Colline de Fourvière, şehrin güzelliklerinden biridir ve mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biridir. Lyon ziyaretinizde, tarihi ve estetik değerleri tüm ihtişamıyla deneyimlemek istiyorsanız, bu tepenin tadını çıkarmak için vaktinizi mutlaka ayırmalısınız.
Basilique Notre-Dame de Fourvière, Lyon'un en yüksek tepelerinden birinde yer alan ünlü bir kilisedir. İlk bakışta, kilisenin muhteşem gümüş tonlarında aydınlatılmış kubbesi dikkati çeker. Kilisenin mimarisi, 19. yüzyılın sonunda inşa edilen neo-Byzantine tarzı ve Lyon'un mimarisinde farklı bir tarzda yaratılmıştır.
Basilique Notre-Dame de Fourvière'nin içi de oldukça etkileyicidir. Göz alıcı freskler, mozaikler ve vitray pencereler zarif bir atmosfer oluşturur. Ayrıca, kilisenin kutsal sanat koleksiyonu oldukça zengindir ve Avrupa sanatının tarihi açısından dikkate değer parçalar içermektedir.
Kilisenin terasından, Lyon'un muhteşem manzarasını görmek de mümkündür. Şehrin simgesel yapısının önünden harika bir manzara sunan bu teras, çevreleyen tonozların ve kubbelerin güzelliğiyle birleşir.
Lyon'da bulunan Théâtre antique de Fourvière, Roma İmparatorluğu döneminden kalma bir antik tiyatro kalıntısıdır. Tiyatro, Fourvière Tepesi'nin yamacında yer almaktadır ve antik tiyatroların tipik örnekleri arasındadır. Lyon'un en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilir ve günümüzde hala konserler, oyunlar, etkinlikler ve turistik ziyaretler için kullanılmaktadır.
Antik tiyatro, M.S. 15-17 yılları arasında, Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü zamanlarda inşa edilmiştir. Tiyatro, yaklaşık 10.000 kişi kapasitelidir ve 1930'larda yapılan bir restorasyon işlemi sonrasında günümüzde de ayakta olan birçok yapı özelliğini korumuştur.
Antik tiyatro, mimarisindeki özellikleri nedeniyle oldukça ilginçtir. Tepenin yamacına inşa edilerek, sahne doğal bir amfitiyatroya benzer biçimde oyulmuştur. Sahnenin arkasında yer alarak koruyucu bir gölge sağlayan 10 metre yüksekliğinde bir duvar bulunur. Ayrıca sahne hizasında kapak taşı olarak adlandırılan taşlar, zamanında sahne değiştirme sırasında kullanılmış ve günümüzde müzenin bir parçası olarak sergilenmektedir.
![]() | Antik tiyatro, günümüzde konserler ve etkinlikler için popüler bir mekandır ve ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görür. Ayrıca, tiyatronun restorasyon sırasında ortaya çıkan kalıntılarının sergilendiği bir müze de bulunmaktadır. Tiyatro, Lyon'daki diğer antik kalıntılar gibi benzersiz bir tarihi ve estetik değere sahiptir ve ziyaret edilmesi kesinlikle önerilmektedir. |
Provence'nın Kültürel Hazineleri Müzeler ve Sanat Galerileri, Güney Fransa'da yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleri keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçim. Bu müzeler ve sergi salonları, renesans döneminden çağdaş sanata kadar farklı dönemleri kapsayan geniş bir sanat koleksiyonuna sahip. Provence'nın tarihini ve kültürünü yansıtan bu yerleri ziyaret ederek, sanatseverler hem kendilerini eğitirken hem de keyifli bir tatil geçirirler. …
Fransız yemek kültürü, yerel malzemelerin kullanımına büyük önem verir. Organik ve bölgesel ürünlerle hazırlanan yemekler, mükemmel bir tat deneyimi sunar. Fransız mutfağındaki lezzetlerin sırrı da burada yatıyor. Yemek kültürünün bu önemli özelliği, Fransız yemeklerini dünya çapında ünlü yapmaktadır. …
Opéra Garnier, Paris'teki en ünlü tiyatrolardan biri. İhtişamlı mimarisi ve harika akustiğiyle tanınan Opera Garnier, tarih, sanat ve müziğin etkileyici bir buluşması. Hemen keşfedin! …