Fransa’da yer alan Loire Vadisi, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir bölge olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, bölgedeki şatoların güzellikleri de turistlerin ilgisini çekiyor. Loire Vadisi’nde yer alan en güzel şatolar, sarayların perisi olarak adlandırılıyor. Eğer siz de Loire Vadisi’nde muhteşem şatoları keşfetmek istiyorsanız, hemen yola çıkın!

Loire Vadisi’nde bulunan en ünlü şatolardan biri olan Chambord Şatosu, 16. yüzyılda Kral XIV. Louis tarafından yaptırılmıştır. Şato, Fransız Rönesans’ının en ihtişamlı mimari örnekleri arasında yer alıyor. Ayrıca şato, ormanlık bir alanda bulunması sebebiyle doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor.

Avrupa’nın en güzel şatolarından biri olarak kabul edilen Chenonceau Şatosu, Loire Nehri üzerinde yer alıyor. Şato, hem mimarisi hem de bahçeleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Eğer şatoyu ziyaret etmeyi planlıyorsanız, önceden bilet almanızda fayda var.

• Chambord Şatosu
• Chenonceau Şatosu

Bütün bunların yanı sıra, Blois, Cheverny, Sully-sur-Loire ve Ussé Şatoları da Loire Vadisi’nde mutlaka görülmesi gereken güzellikler arasında yer alıyor. Bu şatoların her biri, kendine özgü mimari özellikleriyle turistlerin hayranlığını kazanıyor.

Eğer siz de tarihe hikayelerine meraklıysanız, Loire Vadisi’ndeki şatoların tarihi hakkında ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca, şatoların her birinin kendine has hikayeleri bulunuyor. Bu hikayeleri öğrendikten sonra, Loire Vadisi’ndeki şatoların güzelliklerine daha da hayran kalacaksınız.

Loire Vadisi’nde bulunan şatoların büyük bir kısmında müze, sergi ve etkinlikler de düzenleniyor. Eğer şatoların içindeki müzeleri gezerken vakit geçirerek tarihi öğrenmek istiyorsanız, size uygun bir şato mutlaka bulacaksınız.

Loire Vadisi, sadece şatolarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü bir bölge. Nehir kenarında yapacağınız yürüyüşler ya da bisiklet turları sırasında, doğal güzelliklerin keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca bölgede yer alan restoranlar, yöresel lezzetlerle de tat alma fırsatı sunuyor.

• Chambord Şatosu
• Cheverny Şatosu
• Sully-sur-Loire Şatosu

Chambord Şatosu

Loire Vadisi'nde bulunan en ünlü şatolardan biri olan Chambord Şatosu, 16. yüzyılda inşa edildi. Şatonun mimarı, o dönem için oldukça özgün ve iddialı bir tasarıma imza atmıştır. Chambord Şatosu, 440 oda, 283 baca ve 84 merdiven ile heybetli bir görünüme sahiptir.

Şatonun inşa edildiği alan, 5440 hektarlık bir ormanlık araziye sahiptir. Ardından, şatonun yapımı için milyonlarca taş taşındı. Şatonun en dikkat çekici özellikleri arasında, külhanbeyi'nde iki katlı bir merdiven ve duvarla çevrili bir merkezi avlu bulunur. Şato ayrıca dağınık şekilde yerleştirilmiş 72 adet merdiven ile tasarlanmıştır.

Chambord Şatosu, Fransız monarşinin zirvesini temsil eder ve günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Şato, ziyaretçilere her yıl 1 milyondan fazla turist ağırlamaktadır. Eşsiz yapısı ve tarihi önemiyle, Chambord Şatosu, Avrupa'nın en büyük ve en etkileyici şatolarından biridir.

Chenonceau Şatosu

Chenonceau Şatosu, Fransa'nın Loire Vadisi'nde bulunan en güzel şatolar arasında yer almaktadır. 16. yüzyılda inşa edilmiş olan şato, tarihi mimarisi ve muhteşem bahçeleri ile bilinmektedir. Tarihte pek çok önemli kişi tarafından ziyaret edilen Chenonceau Şatosu, özellikle Katerina de Medici ve Diane de Poitiers gibi kadınlar tarafından önemli ölçüde dekore edilmiştir.

Chenonceau Şatosu'un en dikkat çekici özelliklerinden biri, Loire Nehri üzerinde yükselen güzel bir köprüdür. 16. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilen köprü, inanılmaz bir güzelliğe sahiptir ve şatonun bahçelerine kolay erişim imkanı sunmaktadır. Şatonun içinde, tarihi odalar, gösterişli mobilyalar ve sanat eserleri bulunmaktadır.

Ayrıca, şatonun bahçeleri de ayrı bir ziyaret değerdir. Düzenli kesilmiş çimler, rengarenk çiçekler ve tarihi göletler, bahçelerin en güzel özellikleridir. Şato, aynı zamanda düzenlenen özel etkinlikler ve konserler için de popüler bir mekandır.

• Eğer Chenonceau Şatosu'nu ziyaret edecekseniz, önceden bilet rezervasyonu yapmanızı öneririz.
• Şato, haftanın her günü ziyaretçilere açıktır ve rehberli turlar sunulmaktadır.
• Ziyaretiniz sırasında şato bahçelerinin tadını çıkarmak için rahat bir ayakkabı giymeniz önerilmektedir.

Chenonceau Şatosu, Avrupa'nın en güzel şatolarından biri olarak kabul edilmektedir ve Loire Vadisi'nde tatil yapacaklar için mutlaka görmeniz gereken bir yerdir.

Ziyaretçiler İçin Ipucu

Chenonceau Şatosu'na gitmeden önce bilmeniz gereken bazı önemli ipuçları bulunuyor. İlk olarak, şatoya gitmeden önce biletinizi internet üzerinden satın alarak önemli bir zaman tasarrufu sağlayabilirsiniz. Ayrıca mümkünse, hafta içi gitmeye çalışın, çünkü hafta sonları oldukça kalabalık olabiliyor.

Biletinizi satın alırken bir tur rezervasyonu yapmanız mümkün, böylece kalabalık saatlerde daha kısa sürede şatoyu gezebilirsiniz. Ancak, şatoda öncelikli giriş hakları olan birçok tur grubu olduğu için, bu sadece bir avantaj sağlayabilir.

Unutulmaması gereken bir başka şey, Chenonceau Şatosu'nun yaz aylarında oldukça sıcak ve nemli olmasıdır. Şapka, güneş kremi, su şişesi gibi aksesuarlar almayı unutmayın ve bir çift rahat ayakkabı giyin.

Şato ziyaret sırasında çantanızı herhangi bir yere bırakamazsınız. Bu nedenle, gün boyunca yanınızda taşımak isteyeceğiniz tüm eşyalarınızı almanız gerekiyor. Şatoda kitapçık ve haritalar bulunuyor, ancak tamamen İngilizce olarak sunulmuyorlar - unutmayın, bu Fransa, dolayısıyla çoğu bilgi Fransızca olarak veriliyor. Bu yüzden bir rehber kitapçık veya bir çevrimiçi çeviri uygulaması kullanmanız gerekebilir.

• Önceden online biletinizi alarak kalabalıktan kurtulun.
• Mümkünse hafta içi ziyaret edin.
• Sıcak havalarda kendinizi güneş kremleri, şapka, su gibi aksesuarlarla donatın.
• Çantanızda tüm ihtiyaçlarınızı taşıyın ve yanınızda bir rehber kitapçık bulundurun.

Amboise Şatosu

Amboise Şatosu, Fransa'da Loire Vadisi'ndeki en büyük ve en önemli şatolardan biridir. Şato, Fransa Krallığı'nın birçok önemli tarihî olayına ev sahipliği yapmıştır ve bu nedenle ülke için büyük bir öneme sahiptir.

Amboise Şatosu, 15. yüzyılda inşa edilmiştir. İlk olarak Charles VIII tarafından yaptırılan şato daha sonra I. François tarafından genişletilmiştir. Mimarisi, Fransa Rönesans'ına özgü unsurlar taşımaktadır ve şatonun bahçeleri oldukça nezih bir atmosfere sahiptir.

• Şatonun ana giriş kapısı, Perşembe ve Cumartesi günleri saat 14.00-16.00 saatleri arasında açıktır.
• Şato bahçeleri sadece yaz aylarında ziyarete açıktır.
• Şatonun bahçelerinde bulunan ağaçlar, söğüt ağacı, meşe ağacı ve kavak ağacı gibi çeşitli ağaçlardan oluşmaktadır.

Bunun yanı sıra, Amboise Şatosu'nun tarihî bağlantıları da oldukça önemlidir. Şatonun ev sahibi olan I. François, İtalyan Rönesans sanatçısı ve bilim adamı Leonardo da Vinci'yi ülkede ağırlamıştır. Şato, bugün hâlâ Leonardo da Vinci ile ilgili birçok sergi ile ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Eğer Loire Vadisi'ni ziyaret etmek isterseniz, mutlaka Amboise Şatosu'nu da gezmenizi öneririz. Şatonun sunduğu tarihî detaylar ve mimarisi sizleri büyüleyecektir.

Leonardo da Vinci

Amboise Şatosu, Fransa tarihinde önemli bir yere sahiptir. Şato, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda mimarisiyle de ün kazanmıştır. Ancak, Amboise Şatosu'nu diğerlerinden ayıran özelliklerden biri de Leonardo da Vinci ile olan bağlantısıdır.

Leonardo da Vinci, İtalyan bir sanatçı, bilim adamı, mühendis ve mucittir. Kendisi aynı zamanda Fransa Kralı I. Francis'in himayesinde çalışmalarını sürdürmekteydi. Amboise Şatosu da Francis'in gösterdiği özel ilgi sonucunda inşa edilmiştir.

İşte bu nedenle, Amboise Şatosu ve da Vinci arasında sıkı bir bağ vardır. Şatonun inşası sırasında da Vinci, Fransız Krallığı'nın resmi mimarlarından biri olarak görev almıştır. Bunun yanı sıra, Amboise Şatosu'nda bazı da Vinci eserleri ve icatları sergilenmektedir.

Amboise Şatosu'nda, Leonardo da Vinci'nin öldüğü dönemde kalmış olduğu söylenen bir oda da bulunmaktadır. Bu oda, ziyaretçilerin ilgisini çeker ve tarihi bir öneme sahiptir.

Amboise Şatosu, Fransa'nın tarihi ve kültürel önemini koruyan bir yapıdır. Leonardo da Vinci'nin de bu şatoyla sıkı bir bağı vardır ve şato, onun mirasını koruyan önemli bir yer olmaya devam etmektedir.

Blois Şatosu

Blois Şatosu, Fransa'nın Loire Vadisi'ndeki en popüler turistik yerlerden biridir. 13. yüzyılda inşa edilmiş olan bu şato, zamanla eklemeler yapılarak günümüzdeki halini almıştır.

Blois Şatosu'ndaki en ilginç mimari özelliklerden biri, farklı mimari stilleri bir arada kullanmasıdır. Gotik, Rönesans ve Barok stilleri arasında geçişli bir yapıya sahip olan Blois Şatosu, bu özelliği sayesinde diğer şatolardan ayrılmaktadır.

Şato, ayrıca Fransız Kralları tarafından kullanılmıştır, bu nedenle iç mekanlarında kraliyet ailesinin yaşadığı döneme ait birçok detay bulunmaktadır. Blois Şatosu'nda yer alan en ilginç bölümlerden biri, "Escalier François Ier" olarak adlandırılan merdivenlerdir. Bu merdivenler, Rönesans dönemine ait olup, yarım daire şeklindeki camlı pencerelerle süslenmiştir.

Blois Şatosu'ndaki diğer bir özellik ise, şatonun dört tarafında yer alan dört farklı kulelerdir. Her bir kule, farklı bir zamanda inşa edilmiştir ve farklı mimari stilleriyle dekore edilmiştir. Ayrıca şatonun içinde birçok müze, galeri ve sergi bulunmaktadır. Şatonun resim galerisinde, Andrea del Sarto, Rubens ve Zurbarán gibi ünlü ressamların eserlerine ev sahipliği yapılmaktadır.

Blois Şatosu, Fransa'nın tarihi ve mimari açıdan zengin bir bölgesinde yer aldığı için, turistler için kaçırılmayacak bir yerdir. Şato, güzel bahçeleri, şatafata dikkat çeken ihtişamı, ve zengin tarihi ve mimari yapıları sayesinde, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Tarih Kısayolu

Blois Şatosu, Fransa'nın Loire Vadisi'ndeki en ilginç yapılardan biridir. Blois şehrinin merkezinde yer alan bu yapı, tarih boyunca farklı hükümdarlar tarafından inşa edilmiştir. İlk olarak 10. yüzyılda bir kale olarak kullanılmaya başlayan Blois Şatosu, zamanla farklı dönemlerde yapılan eklentilerle genişletilmiştir.

Yapıdaki en eski bölüm, XIV. Louis döneminde inşa edilmiştir. Daha sonra François döneminde Kraliyet Kütüphanesi'ne dönüştürülmüştür. XVII. yüzyılda Gaston d'Orleans'in eline geçen şato, onun iç mimariye olan ilgisine bağlı olarak yeniden düzenlenmiştir. Daha sonraki yıllarda Blois Şatosu, Napolyon Bonapart tarafından bir süre kullanılmıştır.

Blois Şatosu, mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Yapı, birçok mimari üslubun bir araya gelmesiyle oluşan bir harikadır. Gotik, Rönesans ve Barok mimarisi gibi farklı türlerin etkileri, Blois Şatosu'nun dış tasarımında açıkça göze çarpmaktadır. Ayrıca, şato içindeki dekorasyonlar da oldukça dikkat çekicidir.

• Blois Şatosu,
• XV. Louis döneminden beri kullanılmaktadır,
• Dönem farklılaşmalarına da sahiptir;
• Mimarisi farklı tarzlarla bir araya getirilmiştir,
• Blois Şatosu, Fransız Şatoları'nın en önemli örneklerinden biridir.

Blois Şatosu, hükümdarların ve Fransa tarihinin belli bir dönemini temsil etmektedir. Bu nedenle, ziyaret edenlerin birçok ilginç öykü ve anekdotla karşılaşması mümkündür. Blois Şatosu, mimarisi ve iç dekorasyonu ile ilginizi çekecek, aynı zamanda Fransa'da geçmişin izleri hakkında fikir sahibi olacaksınız.

Cheverny Şatosu

Cheverny Şatosu, Astérix çizgi romanlarındaki şatolara benzerliği ile bilinir. Şato, Fransa'nın Loire Vadisi'ndeki en etkileyici şatolardan biridir ve yaklaşık 17. yüzyılın başlarında inşa edildi.

Şato, şarap mahzenleri ve köpek kulübeleri ile bilinir. Şarap mahzeninde, Cheverny Şatosu'nun kendine özgü şaraplarını satın alabilirsiniz.

Cheverny Şatosu'nun ev sahibi, binicilik tutkunu ve avcı olan şatoların en renkli karakterlerinden biridir. Şato, tarih boyunca savaşlardan kaçındı ve bu nedenle neredeyse dokunulmamış görünüyor.

• Cheverny Şatosu'nda, hala türlerinin safkan örnekleri olarak kabul edilen, Fransa av köpeği cinsi köpeklerden bir çift yaşamaktadır.
• Köpekler, Cheverny Şatosu'nu ziyaret edenlerin hayranlığını kazanır ve ziyaretçiler onları her zaman fotoğraflamak istiyorlar.
• Ayrıca köpek kulübelerinde köpeklerin hayatı hakkında bilgi de edinebilirsiniz.

Cheverny Şatosu, bölgenin en ilginç şatolarından biridir ve persepektif anlayışı, tasarımı ve sıkı bir planlaması ile önemli bir mimari yapıdır. Şato, sadece dış görünüşü değil, iç kısmı ve özellikle de mobilyaları ile de ünlüdür. Eğer bir şato hayranıysanız, Cheverny Şatosu mudur nedir, görmenizi öneriyorum!

Köpekler

Cheverny Şatosu, Astérix karakterinden esinlenilerek tasarlanmış ve Fransa’nın en güzel şatolarından biridir. Bu şatoda yaşayan köpekler, şatonun en ilgi çekici özelliklerinden biridir. İki farklı türde köpekler Cheverny Şatosu'nda yaşamaktadır; Fransız av köpeği ve İngiliz stafordshire teriyeri.

Bu şatonun ev sahibi, Marquis Hurault de Vibraye'nin aynı zamanda bir avcı olduğu bilinmektedir. Bu sebeple, şatonun avlularında köpeklerin bulunması sürpriz değildir. Şimdiye kadar, şatonun köpekleri hakkında sadece olumlu yorumlar yapılmıştır. Ziyaretçiler, köpeklerin son derece uyumlu ve sevgi dolu olduklarını belirtmektedirler.

Şatonun köpekleri, gelen ziyaretçiler tarafından sıcak bir şekilde karşılanmaktadır. Ziyaretçiler, şatonun köpekleriyle fotoğraf çektirmekten büyük keyif almaktadır. Eğer siz de Cheverny Şatosu'na gitmeyi planlıyorsanız, köpeklerle zaman geçirmeye motivasyonlu olmanızda fayda var.

Sully-sur-Loire Şatosu

Sully-sur-Loire Şatosu, Loire Vadisi’nin en büyük şatolarından biridir. Şato, halka açık olarak ziyaret edilebilen bir müze olarak hizmet vermekte ve ziyaretçilere Orta Çağ’da nasıl yaşandığına dair fikirler sunmaktadır. Şatoda, geçmişe doğru bir yolculuğa çıkmak için pek çok fırsat bulunmaktadır. Sully-sur-Loire Şatosu’nun en çarpıcı özelliklerinden biri, güzel göletleri ve muhteşem bahçeleridir.

Şatonun tarihi, 14. yüzyılda başlayıp, 18. yüzyılda yeniden yapım aşamasının tamamlanmasıyla devam etmiştir. Ziyaretçiler, bu yoğun tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Belvedere kulesindeki anıtları inceleyebilirler. Aynı zamanda, şehirdeki müzedeki sergi ve diğer tarihi eserler de ziyaret edilebilir.

• Şatoda bulunan güzel merdivenler ve kapılar, mimari açıdan dikkat çekmektedir.
• Şato, gösterişli avlusu ve geniş salonları ile dikkat çekicidir.
• Ziyaretçiler ayrıca çevredeki manzaraya hayran kalacakları doğa yürüyüşleri de yapabilirler.

Sully-sur-Loire Şatosu, her yaştan ziyaretçiler için keyifli bir gezi imkanı sunmaktadır. Burası, tarihin bize sunduğu harika mirasların yaşatıldığı, güzel bir müzedir.

• Şatoyu ziyaret ederken, rahat bir giyim tercih edin.
• Sıcak ve soğuk içecekler için sıradaki kafeteryaları gözden geçirin.
• Hızlı bir ziyaret yapacaksanız, tur şirketleri hizmetine bakabilirsiniz.

Ziyaret İpuçları

Sully-sur-Loire Şatosu'nu ziyaret etmek için bazı ipuçlarına dikkat etmek ziyaretinizi daha keyifli hale getirebilir.

• Şato, her gün 10:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
• Öğle arası, 12:30 ile 13:30 saatleri arasındadır ve şatonun müzesi ve bahçeleri kapanmaktadır.
• Bir rehberli tur alarak şato hakkında daha kapsamlı bilgi edinebilirsiniz. Rehberli turlar, müze odalarından bahçelere kadar her yerde düzenlenmektedir.
• Ziyaretiniz sırasında seyahat edenler için şatonun yanında otopark hizmeti sunulmaktadır.
• Şato, tekerlekli sandalye kullanıcıları ve bebek arabası sahipleri için uygun değildir. Şatonun bazı bölümleri merdivenlerle erişilebilir, bu da engelli turistlerin şato ziyaretini engeller.
• Şatonun bahçeleri ve muhteşem manzaraları için yeterli zaman ayırmaya özen gösterin. Hem güneşli hem de yağmurlu havalarda farklı güzelliklere sahip ve tamamını keşfetmek zaman alacaktır.

Sully-sur-Loire Şatosu'nun tarihini ve mimarisini öğrenmek ve fransız mimarisinin güzelliklerini keşfetmek isteyen herkes, burayı mutlaka ziyaret etmelidir. Ancak ziyaretinizi planlarken bu ipuçlarını aklınızda bulundurun ve ziyaretinizden maksimum keyif alın.

Ussé Şatosu

Loire Vadisi'nde bulunan harika şatolardan biri olan Ussé Şatosu, birçok peri masalının ilham kaynağı olarak kabul ediliyor. Şato, masalları andıran birçok özellik barındırıyor ve ziyaretçilere gerçeküstü bir deneyim sunuyor.

Bu harika şatonun tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyor ve Fransız Rönesans döneminin mimari özelliklerini taşıyor. Şato, eski bir kaleye dönüştürülmüş ve sonradan da renove edilmiş.

Ussé Şatosu, Charles Perrault tarafından yazılan ve uyarlamaları birçok kez yapılan Uyuyan Güzel masalının ilham kaynağı olarak düşünülüyor. Şato, masalın anlatıldığı bölümlerle benzerliği gibi, buradaki bahçelerde gezerken kendinizi masalın içindeymiş gibi hissedeceksiniz.

Ziyaretiniz sırasında dikkat etmeniz gereken şeylerden biri, şatonun terasından Vadideki manzarayı izlemek. Burada birçok resim çekilebilir, renkli falları, uçan kuşları, gürüldeyen nehirleri, yemyeşil çayırları seyre dalıp saatlerce kalabilirsiniz.

Burada birçok şey keşfedebileceksiniz ve güzel bir deneyim yaşayacaksınız. Ussé Şatosu, peri masallarını sevenler için en güzel deneyimlerden biri olacak.

Peri Masalları

Ussé Şatosu, peri masallarına ilham kaynağı olduğu düşünülen şatolardan biridir. Charles Perrault'un ünlü "Uyuyan Güzel" masalının ilham kaynağı olduğu düşünülen Ussé Şatosu, hikayelerle doludur. Şatonun haremini andıran güzellikteki odaları, işlemeli yatak örtüleri, diğer şatolara oranla daha 'narin' bir yapıya sahip olması, peri masallarının kurgu dünyasını andırdığı için böyle bir düşünce yayılmıştır.

Ayrıca, şatonun adını ve masal dünyasındaki dönüşümlerindeki önemli bir unsuru hiç unutmamak gerekiyor; yuvarlak kulesi ve burada yaşayan sayısız güvercinleri nedeniyle şato, masallarda sıkça geçen peri motifini hatırlatıyor. Dahası, Charles Perrault'in hikayelerinin ilham kaynakları arasında Ussé Şatosu'ndaki güvercinler de bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Ussé Şatosu'nda bulunan güzel, büyülü mimari özellikler ve birçok peri masalının ilham kaynağı olması nedeniyle, masal dünyası hayranları için güzel bir keşif rotası olabilir.

Yeraltı Dünyası

Ussé Şatosu'nun yer altı dünyası, ziyaretçilerin gözünden kaçırabilecekleri en ilginç detayları barındırıyor. Şatoya giriş yaptığınızda, şatonun altında inşa edilmiş bir kısım bulunuyor. Burası, savaş zamanlarında güvende kalabilmek için kullanılmış.

Yer altı dünyasında, duvarlar arasındaki geçitleri ve gizli oda sistemlerini keşfe çıkabilirsiniz. Bunların yanı sıra, şatonun tarihi boyunca kullanılan silah ve zırhların sergilendiği bir müze de yer alıyor.

Yer altı dünyasını gezmek oldukça zorlu olsa da, bu gezinti, Ussé Şatosu'nun tarihi ve mimarisine farklı bir bakış açısı kazanmanızı sağlayacak. Şatonun gizli odaları ve geçitleri, sizi 16. yüzyıla götürecek.

Yer altı dünyasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler, şatodan tur rehberleri aracılığıyla bilgi edinebilirler. Ancak unutmayın, bu tur oldukça zorlu olabilir, hazırlıklı gitmenizde yarar var.

Yer altı dünyasını ziyaret edenler, düzenlenen turlara ek olarak, şatoda yer alan hediyelik eşya dükkanı ve kafe gibi diğer ziyaret alanlarını da gezme fırsatı bulabilirler.