Kızıl Meydan, Moskova'nın en ünlü ve önemli meydanlarından biridir. Tarihi boyunca birçok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. Hem mimarisi hem de geçmişiyle turistlerin ilgisini çeken bir yerdir. 1560 yılında inşa edildiğinden beri Rusya'nın ve dünyanın önemli olaylarına tanıklık etmiştir.

Kızıl Meydan, her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktadır. Meydanın sembolik anıtları arasında St. Basil Katedrali ve Lenin Mozolesi yer alır. Kızıl Meydan, Rusya'nın en önemli turistik yerlerinden biridir ve aynı zamanda Rusya'nın tarihini ve kültürünü yansıtan bir simge niteliği taşır.

Geçmişi boyunca büyük yangınlara, eski Moskova'nın yıkılmasına, her yıl yüz binlerce kişinin kutladığı birçok festivale ve hükümdarların taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmıştır. Kızıl Meydan, bazı önemli olayların da merkezinde yer almıştır. Örneğin, 1941'de Alman işgali sırasında Stalin'in çağrısı üzerine Moskova'da savunma hareketleri başlatılmış ve Kızıl Meydan da bir savunma noktası olarak kullanılmıştır.

Kızıl Meydan'ın Tarihçesi

Kızıl Meydan, tarihi boyunca birçok önemli olaya ve kutlamaya ev sahipliği yapmıştır. İlk olarak 15. yüzyılda Moskova prensi İvan III döneminde, Kremlin Sarayı'na yakın bir yerde inşa edilmiştir. İsmini, Türkçe'deki "kızıl" kelimesinin Rusça'daki karşılığı olan kızıl rengine atfen almıştır. Kızıl Meydan, sahip olduğu tarihi önem ve güzel mimarisi sayesinde Rusya'nın en tanınan simgesi haline gelmiştir.

16. yüzyılın başlarında Ivan IV (veya daha çok bilinen adıyla Ivan Terrible) Kremlin Sarayı'nı Kızıl Meydan'a taşımıştır. Bu dönemde Kızıl Meydan, Moskova'nın ticaret merkezi haline gelmiş ve Moskova'nın en önemli ticaret yolu buradan geçmektedir.

19. yüzyılda Kızıl Meydan, birçok kutlama ve törene ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda, Napolyon'un Rusya'ya saldırısı sırasında Kızıl Meydan, önemli bir savunma merkezi haline gelmiştir. Daha sonra, 1917 Rus Devrimi sırasında Kızıl Meydan, Sovyetler Birliği'nin kuruluşunu kutlamak için kullanılmıştır.

Kızıl Meydan, Rus tarihinde yeri doldurulamayacak bir rol oynamıştır. Bugün ise, turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biridir. Kızıl Meydan, Moskova'nın diğer tarihi yerleriyle birlikte Rus kültürünün ve tarihinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Kızıl Meydan'ın Özellikleri

Kızıl Meydan, Moskova'nın en ünlü ve belki de en önemli meydanıdır. Meydan, ortalama bir daire şeklindedir ve 695 metre uzunluğunda, 130 metre genişliğindedir. Kızıl Meydan, özellikle mimarisi ve tasarımı ile ünlüdür. Meydanın doğu ve batı kesimleri, tarihi yapılara ev sahipliği yapmaktadır. Kuzeyinde Kremlin kompleksi yer alırken, güneyinde GUM mağazası bulunmaktadır.

Meydanın orta kısmı döşeli taşlar ile kaplıdır. Orta kısımda iki beyaz yürüyüş yolunun yanı sıra, dört küçük çimen alanı ve birçok çiçek yatağı bulunmaktadır. Ayrıca, yerli halkın ve turistlerin bolca kullandığı banklar meydanın her tarafına yerleştirilmiştir. Meydanın tasarımı ve düzeni,çok sayıda turisti çekiyor.

Meydanın güney kısmında yer alan GUM mağazası, Meydan'ın marka yapılarından biridir. 19. yüzyılda inşa edilen mağaza, Sovyetler Birliği'nin düşüşünden sonra restore edilmiştir. Günümüzde, birçok dünya markasının yanı sıra Rus markalarını da içeren lüks mağazaları ile ünlüdür.

Kızıl Meydan, Moskova'nın diğer yerlerine de kolayca erişilebilir. Meydan, Moskova'nın merkezinde yer aldığı için, turistler kolayca meydana ve çevrenin diğer bölgelerine ulaşabilirler. Meydanın her tarafı tarihi yapılarla doludur. Kremlin kompleksi ve St. Basil Katedrali, meydanın kuzeyinde yer almaktadır. Meydan, geçmişte siyasi yürüyüşler, askeri geçit törenleri ve halk şölenleri için kullanılmıştır.

Sonuç olarak, Kızıl Meydan, Moskova'nın en önemli yerlerinden biridir. Mimarisi ve tasarımıyla ünlüdür ve birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Sıradan bir meydan olmaktan çok daha fazlasıdır. Meydanda ayrıca sıradan bir gününüzü geçirebilir ve Moskova'nın köklü tarihini hissedebilirsiniz.

St. Basil Katedrali

Kızıl Meydan'ın en gözde yapılarından biri olan St. Basil Katedrali, Rusya'nın sembolü haline gelmiştir. Katedral, 1555-1561 yılları arasında İvan'ın Korkunç tarafından sipariş edilmiştir. İlk olarak İsa Mesih'in Doğuşu adıyla bilinse de daha sonra adı St. Basil olarak değiştirilmiştir.

Katedralin kendine has yapısı, renkli kubbeleri ve detaylı oyma işleri ile dikkat çekmektedir. Katedral, 8 kapalı sunak, 9 şapel ve 10 kubbe ile oldukça büyük bir alana yayılmıştır. Bununla birlikte, katedralin ana merkezi 9 kubbeli bir yapıdır ve bu kubbe, Ukrayna, Moskova, Tataristan, Gürcistan, Kazan, Polonya, Sibirya ve Yerusalim’i temsil etmektedir.

Katedralin mimarisi oldukça özgündür ve dünya mimarlık tarihi açısından oldukça önemlidir. Özellikle de kubbe yapısı ve oyma işleri ile dikkat çekmektedir. Katedral, UNESCO tarafından koruma altında tutulmaktadır ve her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktadır.

• Katedralin yapımına 1555 yılında başlanmıştır.
• İlk adı İsa Mesih'in Doğuşu olan katedralin adı daha sonra St. Basil olarak değiştirilmiştir.
• Katedralin mimarisi oldukça özgündür ve dünya mimarlık tarihi açısından oldukça önemlidir.

Katedralin Tarihçesi

St. Basil Katedrali, Kızıl Meydan'ın en ünlü tarihi yapılarından biridir ve Rusya'nın sembolik yapılarından biridir. Katedralin yapımı, 1555-1561 yılları arasında IV. İvan tarafından emredildi.

Katedral, Rusya’nın Kazan şehrinin alınmasını ve Kazan Hanlığı'nın Rus İmparatorluğu'na bağlanmasını kutlamak amacıyla 1552'de inşa edilen bir ahşap katedral olan Intercession Katedrali'nin yerine inşa edildi.

St. Basil Katedrali'nin ilginç bir özelliği ise on yedi gözlü ve renkli kubbesi bulunmasıdır. Katedralin tasarımı, merkezde yer alan yuvarlak bir yapı ve ona bağlı her biri birbirinden farklı şekilde tasarlanmış kulelerden oluşur. Bu kulelerin her biri farklı bir boyutta ve farklı bir şekle sahiptir.

St. Basil Katedrali, Rusya tarihi açısından önemli bir yere sahiptir ve Rusya mitolojisinde yer alan birçok efsaneye konu olmuştur. Katedralin eşsiz mimarisi, onu bir ziyaretçi cazibe merkezi haline getirir.

Katedralin Mimari Özellikleri

St. Basil Katedrali, Kızıl Meydan'ın en önemli yapıları arasında yer almaktadır. Katedralin göz alıcı mimarisi, farklı şekillerdeki kubbeleri, rengârenk payanda ve dış cephesi ile dikkat çekmektedir. Her biri birbirinden farklı olan dokuz kubbesi, Rus Ortodoks Kilisesi'nin sembolü haline gelmiştir. Katedralin iç mekânı da benzersizdir, her biri birbirinden farklı olan dokuz şapelin her biri ayrı bir konsept ve hikâye anlatmaktadır.

Katedralin tasarımında, güzel sanatların değişik dallarında uzmanlaşmış ustaların yetenekleri kullanılmıştır. Katedralin yapımı, ödedikleri vergiler ve endüstriyel atölyeler tarafından sağlanan bağışlarla finanse edildiği için, Kızıl Meydan ve St. Basil Katedrali'nin inşası, ekonomik olarak zorlu bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

Katedral, Rusya'nın en gözde turistik yerlerinden biri olarak görülür. Sıradan bir binadan ziyade daha sanatsal bir yapı olan St. Basil Katedrali, Rusya'nın kültür mirasının en önemli parçalarından biridir. Katedralin turistler tarafından sık ziyaret edilmesi, kültürel önemini ve popülerliğini sürekli artırmaktadır.

• Katedralin dokuz kubbesi ortogonal (dörtgenler veya kareler kullanılarak oluşturulmuş) yapıdır.
• Altı kubbe, tek bir kubbe üzerine yerleştirilmiştir.
• Katedralin tasarımı, 16. yüzyılın sonlarına doğru, İvan'ın tahttan çekilmesinden sonra başlamıştır.
• Dokuz kubbenin her biri, St. Basil'in öldürülmesi ile ilgili bir hikâyeyi anlatmaktadır.
• Katedral, 1990 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.

Lenin Mozolesi

Kızıl Meydan, tarihi açıdan birçok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. Lenin Mozolesi, Kızıl Meydan'ın en önemli yapılarından biridir. İlk bakışta sade bir yapı gibi görünse de içerisinde Lenin'in naaşı yer almaktadır. Moskova'da yer alan yapının önemi oldukça büyüktür.

Mozolenin yapımı, Lenin'in ölümünden kısa bir süre sonra başlamıştır ve 1 Mayıs 1924 tarihinde tamamlanmıştır. Yapım sürecinde dönemin en iyi mimarları ve sanatçılarından birçoğu görev almıştır. Mozolenin mimarisinde, Sovyet sosyalizminin sembolik öğeleri bulunmaktadır. Mozole, kırmızı granit taşlarıyla yapılmış ve oldukça büyük bir anıttır.

Lenin Mozolesi, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasına kadar ülkenin en önemli simgelerinden biri olmuştur. Sovyetler Birliği ve sürekli devrim için bir sembol olarak kullanılmıştır. Lenin Mozolesi günümüzde de ziyaretçiler tarafından rağbet görmektedir. Mozole, her yıl binlerce turist ve yurttaş tarafından ziyaret edilmektedir.

Lenin Mozolesi, tarihi ve kültürel açıdan oldukça önemli bir yapıdır. Mozolenin içinde Lenin'in naaşı ve yaşamı hakkında çeşitli sunaklar bulunmaktadır. Lenin Mozolesi'ni ziyaret eden turistler, tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin bir deneyim yaşamaktadır.

Mozole Tarihçesi

Lenin Mozolesi, Sovyet lideri Vladimir Lenin'in 1924 yılında ölümünden sonra inşa edildi. Mozole'nin inşası, yıkılmayan bir devrim liderinin anısını yaşatmak için Sovyet hükümeti tarafından başlatıldı. Lenin'in naaşı, gömülmesi sırasında onun felsefesini takip eden aile üyeleri ve yakın arkadaşları tarafından seçilen bir grup Sovyet yerli tarafından özel bir hazırlık geçirdikten sonra sergilenmek üzere mozoleye yerleştirildi.

Mozole, 4 Kasım 1929'da resmen açıldı. İnşa edildiği zamanda, Lenin'in naaşı ortada açıkça görülebiliyordu. Mozolenin yapımı sırasında kullanılan malzemelerin büyük bir kısmı Sovyetler Birliği'nden çıkarıldı. Mermer soylu, kırmızı granit ile kaplıdır ve merkezde gösterildiği gibi kubbeli bir yapıdır. Mozole'nin kapılarında ise bronzdan yapılmış Stalin heykelleri yer alıyor.

Lenin Mozolesi, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra birkaç defa kapatılıp tekrar açılmıştır. Günümüzde, mozole hala ziyaret edilebiliyor ve yerli halk tarafından hala çok saygın bir yeri var. Turistler de genellikle buraya uğrayarak Lenin'in naaşını görmek istiyor. Mozole'ye giriş ücretsizdir, ancak ziyaretçilerin kesinlikle bavul ve çanta getirmemesi gerekiyor.

Mozole'nin Özellikleri

Lenin Mozolesi, Kızıl Meydan'da yer alan ve Rusya'nın en bilinen ve saygın liderlerinden biri olan Lenin'in naaşının bulunduğu mezarlık anıttır. Mozolenin mimari tasarımı oldukça etkileyicidir.

Mozole, güzel kırmızı granit taşlarla inşa edilmiştir. Yüksekliği 12 metre, genişliği ise 24 metredir. Mozolenin konumu oldukça önemlidir; Kızıl Meydan'ın tam ortasında yer almaktadır. Bu sebeple, turistlerin ve yerli halkın ilgisini çeken en vurgulu noktalardan biridir.

Mozole'nin dış cephesinde, binanın her bir tarafında Rusya'nın devrim liderleri ve Lenin'in onurlu hayatını anlatan bronz heykelleri vardır. Ayrıca, Mozolenin üzerindeki kubbe oldukça ilgi çekicidir. Kubbe, altın kaplıdır ve Rusya'nın sosyalist hükümetinin simgesi olan yıldız şeklindedir.

Mozole'nin iç mimarisi oldukça etkileyicidir. Ziyaretçiler, Mozolenin içine Girerken, 55 basamaklı bir merdiven kullanırlar. Naaşın yer aldığı yer altı mezarı, ziyaretçilerin giriş yapabileceği ziyaretçi salonuna açılmaktadır. Mozole, girişten sonra karanlık ve sessizdir. Burada, Lenin'in naaşı saygın bir şekilde sergilenmektedir ve ziyaretçiler genellikle saygı duruşunda bulunurlar.

Bunun yanı sıra, Mozole'nin yakınında, giriş katında küçük bir müze bulunmaktadır. Bu müzede, Lenin'in hayatı, fikirleri ve liderliği hakkında bilgiler vardır. Mozole'nin ziyaretçileri, genellikle müzedeki sergileri de ziyaret ederler.

Tüm bu özellikleriyle, Lenin Mozolesi sadece Rusya'nın değil, aynı zamanda dünya tarihinin de en önemli anıtlarından biridir.

Kızıl Meydan'ın Günümüzdeki Konumu

Kızıl Meydan, Moskova'nın en ünlü meydanı olarak turizm açısından büyük öneme sahip. Rusya'da turistik bir gezi planlıyorsanız, Kızıl Meydan mutlaka listelerinizin başında yer almalı. Bu büyüleyici meydan her yıl binlerce insanı ağırlıyor. Meydanın etrafında yer alan tarihi yapılar ve müzeler, ziyaretçilerine harika bir gezi imkanı sunuyor.

Kızıl Meydan, Rusya'nın dışındaki turistlerin en popüler turistik yeridir. Aynı zamanda Ruslar tarafından da önemli bir yere sahip olan Kızıl Meydan, hem yerli turistleri hem de yabancıları kendine çekiyor. Meydan, ulusal bayramların ve festivallerin düzenlendiği yerdir. Özelleşmiş hediyelik eşya satıcıları, büyük restoranlar, kafeler ve diğer turistik yerler, ziyaretçilerin burada vakit geçirmesini sağlıyor.

Kızıl Meydan, sadece tarihi bir yer değil aynı zamanda daha modern bir konuma sahip. Meydanda bulunan mağazalar, alışveriş merkezleri, sinemalar ve diğer modern tesisler ziyaretçilerin alışveriş, yemek yeme ve diğer aktivitelerini gerçekleştirmesi için ideal bir ortam sunuyor. Meydanın kıpır kıpır atmosferi, turistlere ve yerli halka canlı bir deneyim sunuyor.

Kızıl Meydan, tarihi ve kültürel önemi ile dünyanın en önemli turistik yerlerinden biridir. Sadece Rusya'nın değil, dünyanın en güzel yerlerinden birisi olan bu meydan, sadece turistlerin değil aynı zamanda yerlilerin de favori yerlerindendir. Kızıl Meydan'a gitmek, ziyaretçilerin hayatlarında unutulmaz bir anı olarak kalacaktır.

Müzelere Ev Sahipliği Yapması

Kızıl Meydan, Rusya'nın en önemli tarihî meydanlarından biridir ve aynı zamanda bir müzenin ev sahipliği yapmaktadır. Kremlin Müzesi, Katedral Müzesi, ve ayakta kalan duvarlar müzesi, Kızıl Meydan'ın çevresinde yer alan üç müzedir.

Kremlin Müzesi, birçok sanat eseri, hediyelik eşya, ve Osmanlı İmparatorluğu'nun etkisini yansıtan bir müzedir. İçerisindeki Ivanovsky Salonu, Ivan Büyük merdiveni, ve Tsar Bell gibi birçok turistik cazibe merkezi bulunmaktadır.

Katedral Müzesi, Kızıl Meydan'da yer alan tarihi St. Basil Katedrali'nin alt kısmında yer alır. Buradaki müzede, katedralin tarihi, mimarisi, ve görkemli iç tasarımı hakkında bilgi alabilirsiniz.

Ayakta kalan duvarlar müzesi ise, Kremlin'in duvarlarının ve Sovyet dönemi anıtlarının tarihini anlatır. Müzede aynı zamanda, Rusya'nın kağıt para koleksiyonlarını ve matbaacılık makinelerini de görebilirsiniz.

Kızıl Meydan'da bulunan müzeler, Rusya'nın kültürel ve tarihi mirasını ziyaretçilere sunmaktadır. Buradaki müzeler, Rusya'nın tarihi hakkında bilgi edinmek isteyenler için ideal bir yerdir.

Çevredeki Tarihi Yapılar

Kızıl Meydan, sadece St. Basil Katedrali ve Lenin Mozolesi ile değil, çevresinde yer alan pek çok tarihi yapı ile de ünlüdür. Meydanın kuzey tarafında yer alan GUM Alışveriş Merkezi, eski Sovyet dönemine ait bir mimari harikasıdır. 1800'lü yılların sonunda yapılan bu merkez, Rusya'nın en büyük alışveriş merkezlerinden biridir. İçeriğinde yer alan yüzlerce mağaza ve restoran, turistlerin ilgisini çekmektedir.

Kızıl Meydan'ın batı tarafında yer alan Kazan Katedrali, 17. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Katedral, hem Rus Ortodoks Kilisesi'nin hem de Rostov'un koruyucu azizi olan Kazan'ın onuruna yapılmıştır. Moskova'nın en büyük ikinci katedrali olan Kazan Katedrali, mimarisi ve iç süslemeleri ile büyüleyici bir yapıdır.

Meydanın güney tarafında yer alan ve günümüzde tarihi bir müze olan İvan Büyük Zili Kulesi, 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Kule, ilk olarak Moskova Kremlin Duvarı'nın bir parçası olarak inşa edilmiştir ve halka savaş zamanlarında gelen tehlikeyi bildirmek için kullanılmıştır. Kule, aynı zamanda bir çan kulesi olarak da hizmet vermiş ve Moskova'nın en büyük çanını barındırmıştır.

Son olarak, meydanın doğusunda yer alan ve günümüzde Devlet Tarih Müzesi olarak kullanılan yapı, Rusya'nın en büyük ve en eski tarih müzelerinden biridir. 1872 yılında açılan müze, Rusya tarihindeki pek çok olaya ışık tutan binlerce nadir esere ev sahipliği yapmaktadır.

Kısacası, Kızıl Meydan çevresinde yer alan tarihi yapılar sadece turistlerin ilgisini çekmekle kalmaz, aynı zamanda Rusya tarihine de büyük bir katkı sağlar. Meydanın ziyaretçileri, bu yapıları keşfetmek ve tarihin özünü yakalamak için zaman ayırmalıdır.