İskoçya'nın Gizemli Yerleri Kelt Mitolojisinin İzinde

İskoçya, mistik yerleri, tarihi yapıları, ve efsaneleriyle bilinir. Kelt Mitolojisi de İskoçya'nın kültüründe önemli bir yer tutar. İskoçya'nın gizemli yerleri, tarihin ve mitlerin birbirine karıştığı yerlerdir. Bu yerler İskoçya'ya seyahat edenlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer alır.
İskoçya'nın gizemli yerlerinin en ünlülerinden biri, Loch Ness Gölü'dür. Gölde görüldüğü söylenen Nessie efsanesi, onu dünyaca ünlü bir yer haline getirmiştir. Göl çevresinde turistik aktiviteler düzenlenirken, bu efsaneleri ve gölün sırlarını araştırmak isteyen turistler de vardır.
Edinburgh Kalesi de İskoçya'nın en güzel yapılarından biridir. Tarihi önemi ve hayalet hikayeleri ile ünlü olan kale, İskoçya tarihindeki önemli savaşların yapıldığı yerdir. Kale içinde bulunan Mons Meg Topu, II. William'ın İskoçya'yı ele geçirmesi sırasında kullanıldı ve bugün hala kalede sergilenmektedir. Kale içindeki hapishane de tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Culloden Savaşı, İskoçya tarihinde önemli bir yere sahiptir. İskoçya'nın bağımsızlığı için yapılan son büyük savaş olan Culloden Muharebesi'nde, İskoçların İngilizlere karşı mücadelesi sona ermiştir. Bugün Culloden Moor'da savaşın anısına bir anıt yer alır.
Isle of Skye, İskoçya'nın doğal güzellikleriyle ünlü adalarından biridir. Efsaneleri, tarihi yerleri ve doğal güzellikleri ile turistlerin ilgisini çeker. Dunvegan Kalesi, adanın en ünlü yapılarından biridir ve birçok hikayeye ev sahipliği yapar. Old Man of Storr, adada bulunan popüler trekking rotalarından biridir.
Orkney Adaları, İskoçya'daki en eski yerleşim yerlerinden biridir. Adada, Viking tarihi yakından görülebilir. Skaill House, Orkney Adaları'ndaki eski malikanenin içinde yer alan müze, ziyarete açıktır. Standing Stones of Stenness ise, Orkney Adaları'nda bulunan eski bir tapınakta yer alan taşların hikayesini anlatır.
Bonus olarak, Rosslyn Şapeli de İskoçya'nın en popüler yerlerinden biridir. Şapelin tarihi, efsaneleri ve Gizli Topluluklar'la ilişkisiyle ünlüdür. İskoçya'nın gizemli yerleri, efsaneleri ve tarihi yapıları ile doludur. Bu yerleri keşfetmek, İskoçya'nın kültürünü ve tarihini daha yakından tanımak için harika bir fırsattır.
İskoçya'nın en ünlü gölü olan Loch Ness, adını Nessie efsanesiyle duyurmuştur. Nessie, yani Loch Ness Canavarı efsanesi, gölde yaşadığı iddia edilen şekilsiz bir yaratığı ifade eder. Yıllar boyunca bu efsane, turistleri çekmek ve bölge ekonomisine katkı sağlamak amacıyla birçok turistik aktiviteye ilham vermiştir. İster tekne turu yaparak gölü keşfedin, ister Nessie hakkında sergilenen bilimsel kanıtları inceleyin, Nessie efsanesi ve Loch Ness Gölü içinizdeki maceracı ruhu uyandıracak.
Loch Ness Gölü'ne giden ziyaretçiler, önemli turistik yerleri ziyaret edebilirler. Urquhart Kalesi, göl kıyısında yer alan ve tarihi boyunca birçok kez ele geçirilip yeniden inşa edilmiş bir kaledir. Turistler kaledeki sergileri gezerken, kaledeki birçok olayda kullanılan tüfekler, kılıçlar ve mühimmatla ilgili bilgiler edinebilirler. Aynı zamanda bu kale, Nessie efsanesine çok yakın olduğu için birçok turist tarafından gidilir.
Ayrıca bölgede birçok kafe, restoran ve hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Ziyaretçiler burada yerel yemekleri deneyebilir ve hediye olarak alabilecekleri birçok eşya bulabilirler. Nessie efsanesiyle ilgili oyuncaklar, posterler ve kitaplar gibi birçok hediyelik eşya bulunmaktadır.
Loch Ness Gölü Turistik Yerleri | Konumu |
---|---|
Urquhart Kalesi | Göl kıyısında |
Loch Ness Merkez Müzesi | Drumnadrochit kasabasında |
Loch Ness Tekne Turları | Gölün her yerinde |
Edinburgh Kalesi, İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da yer alan tarihi bir yapıdır. Keltler döneminden bu yana önemli bir savunma noktası olarak kullanılmıştır. Tarih boyunca İskoçya'nın bağımsızlık savaşlarında ve İngiltere ile olan çekişmelerinde büyük bir rol oynamıştır.
Edinburgh Kalesi, hem tarihi hem de mitolojik açıdan oldukça zengin bir yapıdır. Kesenin ağzını açan bazı ilginç konular ise hayalet hikayeleridir. Kalede birçok hayaletin dolaştığı ve ziyaretçilerin bazen garip olaylara tanık olduğu söylenir.
Kalenin en ünlü hayaleti Lady Janet, 17. yüzyılda yaşamış bir İskoçya asilzadesidir. Lady Janet'in hayaleti, kalede ölümünden sonra ortaya çıktı. Köprüye doğru yürüdüğü söylenen Lady Janet'in hayaleti, hala gölgeden daha büyük olan ve kalede yaşamayan bir yaratık olan Black Douglas'ın hayaleti ile birlikte yaşamaktadır.
Bununla birlikte, Edinburgh Kalesi'nin hayranlık uyandıran birçok tarihi değeri vardır. Kale sömürge döneminden bu yana bir hapishane olarak kullanıldı. Ayrıca, tarihi olaylar sırasında önemli bir rol oynayan Mons Meg topu da kalede sergilenmektedir. İskoçya Bağımsızlık Savaşı'nın önemli bir anısı olan bu topun hikayesi ilgi çekicidir.
Mons Meg Topu, İskoçya'nın en büyük kalelerinden biri olan Edinburgh Kalesi'nde sergilenen bir top. 15. yüzyılda yapılan bu topun görevi, İskoçya'yı İngiltere'ye karşı savunmak için kullanılmaktı. Mons Meg, ulaştığı mesafeye göre oldukça başarılıydı ve İngiliz ordusunu durdurabilme kapasitesine sahipti.
Topun adı, yapıldığı dönemin Fransa kralı VI. Louis döneminde bir Fransız topçusu olan Monsieur Meg d'Ohm, tarafından alınmıştır. Mons Meg'in toplam ağırlığı yaklaşık 6 ton olarak bilinmektedir. Bu büyük top, Edinburgh Kalesi'nin top savunması tarihinde önemli bir rol oynamıştır.
Mons Meg, İskoç bölgesindeki savaşlarda kullanılmıştır ve aynı zamanda fiyortlarda düşman gemilerine karşı da kullanılmıştır. Ancak Mons Meg'in tahrip edici gücü o kadar büyüktür ki, kale dışında kurulduğunda çevreye zarar verebilirdi, bu nedenle yalnızca savaş zamanlarında kullanılırdı.
Tarih | Yapım Yeri | Ağırlık |
---|---|---|
15. yüzyıl | Fransa | 6 ton |
Mons Meg Topu bugün hala Edinburgh Kalesi'nde sergilenmektedir ve ziyaretçilerin büyük ilgisini çekmektedir. Bu tarihi kale, İskoçya'nın gizemli yerlerinden sadece bir tanesidir.
Kaleden akan hayalet hikayelerinin neden bu kadar yaygın olduğunu merak ediyor musunuz? Edinburgh Kalesi'nin inanılmaz tarihi ile birçok ürkütücü hikaye de gelir. Kaledeki birkaç oda ve koridor, turistlerin ve yerlilerin tanık olduğu hayaletlerin sıkça görüldüğü yerlerdir.
Birçok kişi, Edinburgh Kalesi'nin hizmet ettiği amaçlardan dolayı hayalet hikayelerinin doğal olduğuna inanır. Kale güçlü ve önemli bir stratejik savunma merkezi olarak yıllar boyunca hizmet etti. Çatışmaların sıkça yaşandığı bu noktada, çeşitli savaşlarda hayatını kaybeden askerlerin hayaletlerinin dolaşıp durduğuna inanılır.
Ayrıca, Edinburgh Kalesi hapishane olarak da kullanıldı ve burada şiddetli şartlarda hapsedilen mahkumların hayaletlerine rastlanması sıkça duyulan hikayeler arasındadır. Bunun yanı sıra, kalede sıkça görülen hayaletlerden biri de birkaç yüz yıl önce burada İskoçya'nın dini lideri olan Presperterian papaz ile ilgilidir. Bu hayaleti gördüğü iddia edilen birçok kişi bulunmaktadır.
Kaleden akan hayalet hikayeleri, tarihin izleri ve yaşanan savaşların etkileri ile birleşen mistik bir atmosferin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu, İskoçya'nın mistik havası ile birleşince, Edinburgh Kalesi'nin hayaletlerle dolu olduğu gibi popüler bir inanışın yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Edinburgh Kalesi, tarihi değeri, hayranlık uyandıran manzaraları ve hayalet hikayeleri ile ünlüdür. Ancak kaledeki hapishane de tarihi açıdan oldukça önemlidir. Hapishane, savaş esirlerinin, hükümlülerin ve isyancıların tutulduğu yer olarak kullanılmıştır.
Hapishanede, içeri atılan mahkumlar, çoğu zaman zalimce koşullar altında yerlerde yatmak zorundaydı. Olumsuz koşullar, hayatta kalmalarını oldukça zorlaştırıyordu. Ayrıca, hapishane, hükümlülerin elektrikli işkencelere maruz kaldıkları bir yer olarak da bilinir.
Edinburgh Kalesi hapishanesi, tarihi önemi nedeniyle hâlâ turistler tarafından gezilmektedir. Ziyaretçiler, hapishanede tutulan kişilerin hayat koşullarını görmek ve sert cezaların uygulandığı yerleri ziyaret etmek için bu bölüme sürekli ilgi göstermektedir.
Edinburgh Kalesi'nde bulunan Kara Şövalye hikayesi, İskoçya'nın mistik ve esrarengiz yerlerinden biri olan kalenin ziyaretçilerinin ilgisini çeken bir konudur. Hikaye, 16. yüzyılda yaşanan olaylara dayanmaktadır.
Bir kaşif olan Mark Smeaton, kraliyet ailesini suikast düzenlemekle suçlandı ve Edinburgh Kalesi'nde hapsedildi. İdamdan önce, kaledeki resmi ziyaretlerini kabul eden yüksek rütbeli ziyaretçilere karşı bir şov yaptı. Kara bir elbise giyip, yüzü kara boyayla kaplı olarak kendisini karanlık koridorlarda ve kale avlusunda dolaştırdı. Bu olay, Kara Şövalye olarak bilinen hikayenin temelini oluşturmuştur.
Kara Şövalye hikayesi, kaledeki hayalet hikayeleri arasında en ünlü olanlarından biridir. Ziyaretçiler, kalenin bu karanlık ve gizemli hikayesi ile ilgili anlatılanları duymak ve hatta kendileri de karanlık koridorları gezinmek istiyorlar. Edinburgh Kalesi, sadece tarihi bir yer değil, aynı zamanda korku dolu bir deneyim için de bir fırsat sunuyor.
Özetle, Kara Şövalye hikayesi, Edinburgh Kalesi'nde bulunan mistik ve esrarengiz yerlerden biridir. Hikaye, kaledeki resmi ziyaretler sırasında Mark Smeaton'ın yaptığı bir şovdan kaynaklanmaktadır ve ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. İskoçya'ya seyahat edenler, bu mistik yerin gizemli hikayesini keşfetmek için kaleden geçmemelidirler.
Culloden Savaşı, İskoçya'nın tarihi açısından oldukça önemlidir ve İskoçların bağımsızlık mücadelesindeki son büyük savaşlarından biridir. 16 Nisan 1746'da, İskoçya'nın kuzeyinde, Culloden Moor'da gerçekleşen savaş, İngilizlerin zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu savaşta, İskoç klanları ve İngiliz ordusu karşı karşıya gelmiş ve ardından İskoç klanları başarısız olmuştur.
Culloden Moor, özellikle İskoç tarihi açısından önemli bir anıttır. Savaşın sonucu İskoçya'nın tarihinde önemli bir rol oynamış ve İskoç toplumunun karakterini belirleyen unsurlardan biri haline gelmiştir. Savaşın izleri hala bu bölgede görülebilmektedir ve ziyaretçiler, savaşın yerini ziyaret ederek İskoç tarihini daha iyi anlayabilirler.
Culloden Moor ve savaşın İskoçya'nın tarihindeki önemi, ziyaretçilerin İskoçya'nın tarihi ile ilgili daha derin bir anlayış geliştirmelerini sağlar. İskoç tarihine meraklı olanlar veya sadece müze ve sergi alanlarını ziyaret etmek isteyenler, Culloden Moor'u ziyaret edebilirler.
İskoçya, mistik yerleri, tarihi kaleleri, efsaneleri ve doğal güzellikleri ile turistlerin ilgisini çeken bir ülkedir. Bu etkileyici atmosferde öne çıkan yerlerden biri, efsaneleri ve doğal güzellikleriyle Isle of Skye adasıdır.
İskoçya'nın batısında yer alan adada turistler, kristal mavi denizlerin yanı sıra yemyeşil tarlalar, karlı tepeler ve kayalık sahiller gibi birçok doğal güzelliği keşfedebilir. İskoçya'nın gelgitleri en yüksek olan yeridir ve adanın etrafındaki 500 mil kıyı, birçok kayalık kayalık ile doludur. Bu doğal güzelliklerin yanı sıra, Isle of Skye, İskoç mitolojisi ve yerel hikayeleriyle de ünlüdür.
Adada ziyaret edilebilecek bazı yerler arasında Dunvegan Kalesi bulunmaktadır. Bu kale, 13. yüzyıldan beri MacLeod Klanı'nın evi olarak kullanılmıştır. Kale içinde yer alan müzede, ziyaretçiler, MacLeod Klanı'nın tarihi hakkında daha fazla bilgi edinebilirler.
Adanın bir diğer ünlü yeri ise Old Man of Storr olarak bilinir. Bu yer, yüksek kayalık tepe ve olağanüstü manzaralarıyla turistlerin favorisi olmuştur. Ayrıca, efsaneye göre, Ruhlar Kraliçesi, bu tepenin üstünde yaşadığına inanılır.
Isle of Skye'deki en etkileyici doğal güzelliklerden biri de Quiraing Dağları'dır. Bu dağlar, fantastik manzaraları ve ilginç şekilleriyle İskoçya'nın en etkileyici doğal yapılarından biridir. Yürüyüş tutkunları, bu dağlarda yürüyüş yaparken adanın muhteşem güzellikleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirler.
Isle of Skye, İskoçya'daki en popüler turistik yerlerden biridir. Adada gezilecek yerler, İskoçya'nın zengin tarihine ve kültürüne atıfta bulunan birçok efsane ve hikayeler sunmaktadır. Bu nedenle, Isle of Skye, İskoçya'ya yapılan bir ziyaret esnasında kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
Dunvegan Kalesi, Isle of Skye adasında yer alan en eski İskoç kalelerinden biridir. Kraliçe Victoria'nın ziyaret ettiği bu yer, MacLeod Klanı'nın yaklaşık 800 yıldır ailesine ait olan tarihi bir yapıdır.
Kale, Kelt mitolojisi ve İskoç tarihi için önemli bir yere sahiptir. Yaklaşık 550 yıllık bir geçmişi olan kale, İskoç tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Flora Macdonald'ın burada doğduğu yerdir.
Dunvegan Kalesi aynı zamanda, Prens Charlie'in isyanının merkezinde yer alan bir kale olarak da tarihte önemli bir rol oynamıştır. MacLeod Klanı, isyancılara ev sahipliği yapmış ve İngiliz Ordusu'na karşı Prens Charlie'e destek vermiştir.
Kale içinde birçok ilginç hikaye ve efsane de bulunmaktadır. Bunlardan biri, kalede yaşayan siyah bir kedi efsanesidir. Siyah kedi, kaledeki tüm kötülükleri uzaklaştırdığına inanılmaktadır. Aynı zamanda kaleden gölge görüntüleri ve seslerin geldiği de iddia edilmektedir.
İskoçya'nın Isle of Skye adasında yer alan Old Man of Storr, gizemli bir efsaneye sahip popüler bir trekking noktasıdır. Efsaneye göre, bu kayalık yerde, dev bir mitolojik kahramanın güçlü asası gömülüdür. Ayrıca, Old Man of Storr’un doğal güzelliği, turistlerin ziyaret etmek için tercih ettikleri diğer bir nedenidir.
Trekking rotaları, ülkenin en iyi yürüyüş yollarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu yürüyüş, en hızlı turistler tarafından 1 saat, en yavaş turistler tarafından 2 saatte tamamlanabilir. Eğer bir turist, trekking sırasında kahvaltı yapmayı unutursa, yolda birçok geleneksel İskoç restoranları ve kafeleri ve hatta piknik yerleri bile bulunabilir.
Old Man of Storr, turistlerin tam bir İskoçya deneyimi yaşayabilecekleri bir yerdir. Güzellik, tarih ve efsaneler ile dolu olan bu yer, İskoçya'nın mistik dünyasını keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir destinasyondur.
Orkney Adaları, İskoçya'nın kuzeyinde yer alan bir takımada grubudur. Bu takımada, gezilecek çok sayıda yer ve ilginç efsaneler bulunmaktadır. Bu nedenle, Orkney Adaları gezisi, İskoçya'yı ziyaret eden herkesin mutlaka yapması gereken bir etkinlik haline gelmiştir. Bu adalarda, ziyaret edilebilecek bazı yerler ve efsaneler şunlardır:
Orkney Adaları'nda yer alan Skaill House, tarihi bir malikane ve müzedir. Bu bina, 17. yüzyılda inşa edilmiştir ve günümüzde turistler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Bu binada, Viking dönemine ait kalıntıların yanı sıra, tarihi mobilyalar, resimler ve el yazmaları da sergilenmektedir.
Orkney Adaları'nda bulunan Standing Stones of Stenness, tarihi bir tapınağı temsil eden taşlardan oluşan bir yapıdır. Bu yapı, Orkney Adaları'nın en eski tarihi yapılarından biridir ve Stonehenge ile benzerlik göstermektedir. Standing Stones of Stenness, yerel halk tarafından "Güneşin Tapınağı" olarak adlandırılmaktadır.
Orkney Adaları'ndaki Maeshowe, Neolitik döneme ait bir tümülüstür. Bu yapı, tarihi önemi ile birlikte, sadece kış gündönümünde güneşin içeri girmesi sebebiyle ilginç bir yapıdır. Maeshowe, yerel halk tarafından, tarihi yeraltı odalarının en ünlülerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Orkney Adaları'ndaki Skara Brae, Neolitik döneme ait bir köydür. Bu köyde, tarihi evler ve yapılar bulunmaktadır. Skara Brae, tarihi önemi ve kendine özgü mimarisi ile ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmiştir. Bunun yanı sıra, bu bölgede bulunan Orkney Müzesi de ziyaret etmeye değerdir.
Orkney Adaları'ndaki Earl's Palace, 17. yüzyılda inşa edilmiş tarihi bir saraydır. Bu saray, İskoçya'nın tarihi önemi ile birlikte, ilginç bir mimariye sahiptir. Earl's Palace, turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir yerdir ve Orkney Adaları gezisinde mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.
Orkney Adaları'nda birçok ilginç ve tarihi yapının yanı sıra efsaneler de bulunmaktadır.
Bu efsanelerden en ünlüsü, Orkney Adaları'nın Merlin'in Adaları olarak adlandırılmasıdır.
Bu adalarda, diğer efsaneler arasında Ejderha ve Grendel gibi düşmanlarla mücadele eden kahramanlar da bulunmaktadır.
Skaill House, tarihi bir evdir ve 19. yüzyılda Orkney Adaları'nın sahibi William Graham Watt tarafından restore edilmiştir. Ancak, burada Kuzey Avrupa'daki Viking tarihi de mevcuttur. Bu yapı, 12. yüzyıla kadar uzanan tarihi bir Viking çiftliğine ev sahipliği yaptı. Bu evde yapılan kazılar sırasında Viking devrinden kalma kalıntılar bulunmuştur. Bu kalıntılar, evin tarih öncesi dönemlerde kullanıldığını göstermektedir.
Burada yapılan keşifler arasında bir ev değil, aynı zamanda Viking Dönemi'nden kalma heykeller ve silahlar da vardır. Bunların arasında, 8. yüzyıla kadar dayanan ayakta duran bir Viking haçı ve 10. yüzyıl boyunca kullanılan bir Viking elbisesi de yer alır. Ayrıca evde, Orkney'deki yerel arkeolojinin de bir örneği olan iki Viking mezarı bulunmaktadır.
Viking tarihine ilgi duyanları çeken birçok nokta olduğu için, müze bölümü bu konuda ayrılmıştır. Burada, zengin ve farklı bir tarihin hikayesi anlatılmaktadır. Ziyaretçiler burada ciddi bir eğitim alabilir ve tarihin bir parçası olarak evin özelliklerini keşfedebilir.
İskoçya'nın Orkney Adaları'nda bulunan Standing Stones of Stenness, İskoçya'nın gizemli yerlerinden biri olarak bilinmektedir. Bu taşların tarihi, MÖ 3100 yıllarına dayanmaktadır. Taşların ilginç olan tarafı, aslında eski bir tapınağı temsil etmesidir. İskoçya'nın içinde bulunan mistik yerler genellikle Kelt mitolojisiyle ilişkilidirler. Aynı şey Standing Stones of Stenness için de geçerlidir.
Tapınağın ayakta kalan en etkileyici öğeleri, üç yüksek taştır. Bu taşlar, Orkney Adaları'nda bulunan en büyük taşlar arasındadır. Efsaneye göre tapınak, Kelt mitolojisinde yer alan Sıska tanrıçasına ithaf edildi. Taşların anıtsal boyutları ve sıra dışı dizilimi, birçok kişiyi tapınağın ne amaçla inşa edildiğine dair farklı fikirlere sevk etmektedir.
Bununla birlikte, Standing Stones of Stenness, adaya gelen her turistin mutlaka görmesi gereken bir yerdir. Bu taş bloklarının boyu yer yer 6 metre kadar uzunlukta olduğu için, ziyaretçilerin üzerinde etkileyici bir izlenim bırakmaktadır. Ayrıca, ziyaretçilere, taşların ve toprakların enerjisini hissetme fırsatı sunan popüler bir meditasyon yeridir.
Standing Stones of Stenness, adanın diğer tarihi yerleri gibi, İskoçya'nın mistik ve efsanevi tarihinden bir parçadır. Bu nedenle, Orkney Adaları'na gelen herkesin, bu tapınağı ziyaret etmesi ve İskoçya'nın mistik tarihine bir yolculuk yapması gerekir.
Rosslyn Şapeli, İskoçya'daki en popüler turistik yerlerden biridir. Şapel, özellikle 2003 yılında vizyona giren The Da Vinci Code filmiyle daha da ünlenmiştir. Şapelin tarihi yüzyıllara dayanır ve ilginç birçok efsaneye konu olmuştur.
Şapelin inşası 1446 yılında başlamıştır ve 246 yıl sürmüştür. Şapelin inşaatı Kilise Tarihi'nde "mükemmeliyete varan İskoç el sanatı" olarak nitelendirilir. Şapelin tapınağında, katedral tarzındaki ince yapı, kesintisiz döşemeleri, güzel kolonları, yuvarlak kemerleri ile dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra 100'den fazla figüratif dekoratif unsuru vardır.
Rosslyn Şapeli'nin efsaneleri de oldukça ilginçtir. Şapelin adı Rosslyn Chapel olarak da bilinir ve "Rosslyn" adı, Ross ailesinin şapelin sahipliğindeki yerel topraklardan türemiştir. Şapeldeki en meşhur efsane, şapelin tapınağındaki The Apprentice pillar'dir. Efsaneye göre, şapel ustaları bu görkemli sıra kolonlara sahip sütun yüksekliğinde birinin yapımında yardımcı olmak üzere bir çırak aldılar. Ustalar, bu nadir sütunu inşa etmek için çırağı yetiştirdiler ve işi tamamlamak için Avrupa'yı dolaşmaları gerekti. Çırak, ustaların talimatına uymayıp dolaştıkları sırada sütunu yapmayı başardı. Bu da sütunun, yaşayan ustaların yapabileceğinden daha iyi olmasına neden oldu ve ustalar onun bu başarısından ötürü kıskandılar, onu öldürdüler.
Bunların yanı sıra şapel, gizli tapınakçıların ve masonların yeraltı birliğinin aktif olduğu yerlerden biri olarak bilinir. Hatta bazı kaynaklar, İskoçya'da gizli tapınakçılık ritüellerinin yapıldığı beş yerden biri olduğunu iddia etmektedir.
Edinburgh, İskoçya'nın büyülü başkenti ve aynı zamanda Harry Potter serisinin yazarı J.K. Rowling'in yaşadığı yerdir. Harry Potter'a ilgisi olanlar için birçok turistik nokta bulunmaktadır - Hogwarts Koleji'ni andıran George Heriot's Okulu, Hogsmeade adını taşıyan bir bölge, Edebiyat Müzesi'nde Rowling'in çalışma masası ve daha fazlası. Harry Potter hayranları edinburgu ziyaret etmek için mükemmel bir fırsat. …
İskoçya'nın efsanevi kaleleri ve destanların başkahramanlarına şahit olmaya hazır olun! Geçmişten günümüze tarihi atmosferiyle kendine hayran bırakan kalelerin hikayeleri, sizi bu muhteşem serüvene davet ediyor. …
İskoçya'nın Sahil Kaleleri, tarihle iç içe geçmiş muhteşem yapıları ve eşsiz manzaralarıyla büyüleyici bir keşif deneyimi sunuyor. İskoçya'nın tarihi zenginliğini keşfedin ve nefes kesen sahil manzaralarının keyfini çıkarın! …